İşyerinizi Kapatmanız ve Bordrolu Bir İş Bulmanız İçin 5 Neden

İşyerinizi Kapatmanız ve Bordrolu Bir İş Bulmanız İçin 5 Neden



Beni kesinlikle yanlış anlamanızı istemiyorum. Ben kesinlikle tam bir girişimci yanlısıyım. Ancak, girişimciliğe bir şans vermeyi şiddetle savunurken, bunun herkes için doğru seçim olacağını sanmıyorum. Herkesin ihtiyaçları, yapısı ve eğitim / deneyim / donanım seviyesi bir girişim için yeterli olmayabilir. Kendi işiniz veya bordrolu hayat arasında büyük bir fayda/zarar dengesi vardır. Yaşam tarzınıza, ne düşündüğünüze bağlı olarak, bu fayda/zararlar size uygun olabilir ya da olmayabilir. Muhtemelen pozitif olanları birçok kez zaten duymuşsunuzdur, bu sebeple olumsuz yönleriyle ilgileneceğim bu yazıda.

Hiçbirşeyiniz kalmadığında, hatta vizyonunuz bile daralmaya başladığında yapacağınız tek bir şey var. Kendi işinizi bırakın, bir iş bulun. Kendi işini yapan kişilerin belli aralıklarla kontrol etmeleri gereken çok basit bir liste var. Maslow'ın temel ihtiyaçlar listesi. Yaşadığınız stres türlerini hafifletmenin, bazı güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması için böyle bir karar almak çok daha adil olabilir.

Bu ne şimdi dediğinizi duyuyorum. Neden kendi işimizi bırakıp da kurumsal bir firmada beyaz yakalı olarak çalışmaya başlamalıyız diye sormaya başladınız bile. Ama kendi işinizi yapıyor olmanın da getirdiği birçok zorluk olduğunu bilmelisiniz. Kendi kendinizin patronu olurken aslında çok acımasız bir patronun da çalışanı oluyorsunuz. Hem de gece gündüz yanınızda (hatta iç ses olarak kafanızda) olan bir patron bu. Patronunuzla 24 saat geçirmek pek hoş bir durum değildir tahmin edersiniz ki. :)

Geriye doğru bakıldığında, dezavantajları kabul ederken, kendi işinizi yürütmenin pozitifliği negatiflerden çok daha ağır basar.

Birçok şirket kuran ya da serbest zamanlı olarak birşeyler deneyen kişi bir süre sonra bu işlerden vazgeçip tekrar kurumsal hayata dönüyor, dönmek zorunda kalıyor. Bunun birçok sebebi var ama en temel 5 tanesini burada paylaşmak istiyorum

isyerini-kapat-bordrolu-bir-is-bul-1

1. Ücretsiz Eğitim

Muhtemelen ilk işinizi kurduğunuzda hiçbirşey bilmeden bu işe atladınız. Temel bazı bilgileriniz vardı işin ne olduğuna dair. Mesela bir web sitesi üzerinden hizmet sağlıyorsunuz. Bu sağladığınız hizmetin hangisinin iyi olduğunu hangisinin ucuz olduğunu biliyorsunuzdur. Ama emin olun kendi işinizi yaparken buna ihtiyacınız olmayacak. Sizin zamanınızın büyük bir kısmını yaklaşık 50 farklı iş tamamen dolduracaktır. Gelir akışı, müşteri şikayetleri, talepleri, muhasebe, rakip analizi, müşteri davranış analitiği, halkla iletişim, reklam verme, vergiler hatta eleman almak / işten atmak gibi. Bu kadar işin ne kadarında eğitimlisiniz bir düşünün bakalım.

Bir şirkette bordrolu çalışırken bu 50 tane işin hiçbirisine odaklanmıyorsunuz, sadece kişisel ve işle ilgili alanlara odaklanabiliyorsunuz. Burada kendinizi çok hızlı geliştirebiliyorsunuz.

Eğer küçük bir şirkette çalışmaya başladıysanız yukarıda saydığım 50 tane işin hepsinde çok hızlı bir şekilde bilgi ve beceri kazanmanız da sizin en büyük kazancınız olacaktır.

Bir iş bul, bir şeyler öğren, bir vizyon hayal et. Sonra gene dene.

isyerini-kapat-bordrolu-bir-is-bul-2

2. Sorumluluk

Düzenli bir günlük işle, kontrolünüz dışındaki şeylerden kişisel olarak sorumlu hissetmezsiniz. Örneğin, bir mühendis iseniz ve şirketinizin pazarlama ekibi tasarladığınız ürünü konumlandırmada kritik bir hata yaparsa, hayal kırıklığına uğrayabilir, ancak muhtemelen onun üzerinde uykusuzluk çekmezsiniz.

Kendi işinize sahip olduğunuzda, her şey sizin üzerindedir. Hatta kontrolünüzün dışındaki şeylerle bile uğraşacaksınızdır. Geçiminiz, iş planınızın herşeyiniz bu işin düzgün yürütülmesine bağlıdır. Hiçbir mazeretiniz yoktur. Her küçük şey dahi senin sorunundur ve onu çözmek ve onunla başa çıkmak zorundasınızdır.

Kendi işinizi yaparken haftasonu diye bir kavram yoktur. O sadece müşterilerin alışkanlıklarını, davranışlarını anlamlandırmak için vardır. Sizin için gece gündüz, haftasonu başı içi, yaz kış gibi kavramlar artık yoktur. Zamanınız üzeinde herhangi bir plan yapamazsınız. Birçok kriz modu oluşasacaktır ve hayatınızı bu krizlere göre organize etmek zorunda kalacaksınızdır.

Bir patronun altında çalışırken, sadece ilerleme kaydetmekle sorumlusunuzdur. Şirketi ileriye götürecek, ve bunu yapmak için sizi teşvik eden bir ücretiniz olacaktır. Bu nedenle, yapabileceğinizin en iyisini yapmanız ve inanılmaz sonuçlar üretmeniz için size fırsatlar sunacaktır. Ve siz bu ürettiğiniz işlerden sorumlusunuz.

Tabii ki, hepimiz bir patronumuz olmasından nefret ediyoruz. Ancak, bir lidere sahip olmak sizi tutarlı bir şekilde olabildiğince iyi bir konuma götürebilir. Sürekli geliştirebilir. Bir lidere sahip olmak inanılmaz bir varlıktır.

3. Daha Büyük Oynamak

Kendi işinizi yaparken çok sınırlı bir alanda ya da müşteri kitlesine ürün sunarak çalışmak zorundasınız. Yeni bir projeyi nalıya almanız gerçekten çok büyük bir efor ve maddi yatırım gerektirecektir ve bu sizi küçük küçük ilerlemek zorunda bırakacaktır. Bununla birlikte, daha büyük bir şirkette çalışarak çok daha büyük bir sanal alana girebilirsiniz. Sonuçlarla daha eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Birkaç puanlık bir dönüşüm artışı binlerce dolara (veya yüzbinlerce) yeni gelir getirmesine neden olabilir. A/B bölünmüş testinin sonuçları haftalar yerine günler içinde görülebilir. Yazdığınız bir blog yazısı bile, sadece birkaç kişiye değil on binlerce kişiye yardımcı olabilir.

Tabii buradaki gelir sizin hanenize yazılmayacaktır. Alacağınız performans primi de aslında sadece bir teselli ikramiyesi niteliğinde kalacaktır ama olsun.

isyerini-kapat-bordrolu-bir-is-bul-3

Anlamlı ilişkiler

Dürüst olalım: Kendi hesabına çalışmak, başlangıçta sizi oldukça yalnız bırakabilir.

Mutfak tezgahınızda pijamalarınızla çalışırken bulabilirsiniz kendinizi. Bu şekilde bir yaşam bir mahkum için ideal bir hayat gibi görünebilir ancak bir kısmımıza uymayabilir.

Bir şirketle çalışarak hem kişisel hem de mesleki anlamda anlamlı ilişkiler kurabilirsiniz. Kariyelerinde çok başarılı, entellektüel ve sosyal birikimlere sahip insanlarla öğlen yemekleri yiyebilir, sohbet edebilirsiniz. İş arkadaşlarınızla birkaç saat için yeni fikirler beyin fırtınası yapabilirsiniz. Harika bir şey elde etmek için birlikte çalışabilirsiniz.

Başlangıçta işinizi sıfırdan kurmaya çalışırken, toplumsal hayatınıza bir veda busesi vermek zorunda kalabilirsiniz.

5. Daha fazla harcanabilir gelir

Son olarak, bir işe girmenin en büyük nedenlerinden biri belki de en önemlisi çok nettir: Sabit Gelir.

Kendi işine sahip olmayı hedefleyen birisi, nispeten az zaman yatırımı ile düzenli olarak projeler alabilmenin bir yolunu bulması gerekmektedir. , Ancak küçük de olsa sabit bir gelir sahibi olduğunuzda faturalarınızı ödersiniz ve bu da uzun bir yolculuğa başlamak için en iyi yol arkadaşınız olacaktır. Bir ressamsanız, bulabileceğiniz tüm sosyal medyada etkin olan kişilerle iletişime geçmeli ve onlara bir resim yapmayı teklif etmelisiniz. Paralı ya da parasız olması önemli değil. Burada bir taşla 3 kuş vurabilirsiniz.

  • Bu sosyal medyada etkin kişiler, resimlerinizi sosyal medya hesaplarına yükleyerek tüm takipçilerinin sizi farketmesini sağlayabilirler
  • Bazıları resimlere para ödeyeceklerdir
  • Potansiyel bir kitleden derhal geribildirim alacaksınız

isyerini-kapat-bordrolu-bir-is-bul-4

Kendi işinizden elde ettiğiniz gelirin en büyük problemlerinden biri öngörülemez olmasıdır. Özellikle işiniz yepyeni ise çok daha kötü bir durumdasınızdır. Herhangi bir ayda ne kadar kazanacağınız konusunda hiçbir fikrinizin olmaması muhtemeldir. Sadece hayalleriniz vardır ama bu hayallerle ödeme yapamazsınız.

Bir şeyler satın almak güzeldir. Dünyanın büyük bir kesimi daha büyük bir ev, daha güzel bir araba ve daha iyi gardırop satın alıyor. Bu aldıklarıyla daha özgür olduklarını düşünüyorlar. 8 gecelik bir yaz tatili için tatil köylerinin erken rezervasyonları peşinde günler geçiriyorsanız işte tam size göre bir sabit gelir. Tahmin edilemeyen bir gelirle yatırım yapamayacağınız çok açıktır. Özellikle belli bir nakit akışı hacmine ulaşmamışsanız.

Gururlu ama işsiz olmak çok kötü bir şaka

Hayatınızın kesinlikle berbat olduğu bir yerdeyseniz, çünkü yeterli paranız yoksa ve sonunda nereye ulaşmak için uğraştığınızı bilmiyorsanız ... Bir iş bulun.

İşinizi nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, her şeyi denediğinizi hissediyorsunuz ve hayatınızı mahvetmişseniz ... Bir iş bulun.

Neden kendi patronunuz olmak muhtemelen kötü bir fikirdir

Çoğu insan için, kaybolmanın eşdeğeridir. Çok meşgul olabilirsin, ama önemli bir şey yapamazsın. Kendi işini yapanların çoğu için gerçek bu. Çok çalışıyorlar, ancak eserlerini herhangi bir yere götürme potansiyeline sahip değiller. Bir proje hakkında heyecanlanıyorlar ve bütün kalpleri ve zihinleriyle giriyorlar. Bir süre için.

Çoğu 'girişimci' ne yaptıklarını bilmiyorlar. Plansızlar. Hesap verebilirlik olmadan. Herhangi bir iş anlayışı olmadan. Bu girişimciler belirli bir alandaki profesyonel kişilerdir ya da temelde kendi gençliği ve coşkusu dışında somut bir şeyleri yoktur. Bu ikisinden hangisi olursa olsun, gerçek bir iş kurmada sıfır deneyimleri vardır. Kurulacak işletmeler gerçek, uygulanabilir bir iş planına sahip bir işletme olmalıdırlar, birilerinin parlak, havalı veya şirin bir hayali değil.

En azından bu soruları sormadan işletme sahibi olamazsınız.

  • Ne sattığını biliyor musun?
  • Para kazanmak için nasıl net bir planın var mı?
  • Sattığın şeylere kimin ihtiyaç duyduğunu bilebilir misin?
  • Harcamalarınızı karşılamak için ne kadar paraya ihtiyacınız var
  • Bunun için yeterince büyük bir piyasa olup olmadığını biliyor musunuz?
Çoğu 'girişimci', en temel soruları bile cevaplayamıyor. Sonra bir yıl içinde aynı mekanda açılan dördüncü beşinci kafe ya da etkinlik merkezini görüyoruz. Herbiri açılıp açılıp kapanıyor.

Yıllarca mücadele etmek gerekiyor

İş mantığı.
İrade.
Hesap verebilirlik.
Pazar bilgisi.
Belirsizlikle baş etmek.
Açık bir plan yapmak ve onunla yapışmak.
Bunlar ve daha pek çok özellik, başarılı girişimcilere sahip olmak için şarttır. Maalesef hiçbiri kısa sürede geliştirilemez. Bunlar, yılların ve yılların hatalarını yapma, onlardan öğrenme ve yeni durumlarda öğrendikleri bu dersleri yeniden uygulamamızın bir sonucudur. Sonuç olarak, girişimcilerin büyük çoğunluğu ilk girişimlerinde başarısız olacaklardır.

Bu gerçekte ne demektir?

Yıllarca mücadele. İyi bir gelir olmadan yaşayan yıllar. Gelecek ay faturalarını ödeyip edemeyeceğiniz konusunda korkulan yıllar.

Sen gerçekten başarılı olacak sayılı girişimcilerden biri misin? Küresel girişimcilik monitörüne göre, şu anda 27 milyon Amerikalı ya bir girişim başlatıyor ya da işletiyor. Bu, çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturmaktadır.

Bütün girişim girişimlerinin% 70'i başarısız.

Lütfen şu gerçekle birlikte yaşayın: Serbest meslek sahibi olmak gerçekten çok zor.

Yeterli finansal kazanımı elde edemediklerinden işlerini kapatıyorlar. Lütfen burada beni yanlış anlamayın, sanki sizi bir girişimci olmaktan vazgeçirmeye çalışıyormuşum gibi gelebilir. Durum böyle değil. Asıl istediğim, eğer bu yolda yürümeye karar verdiyseniz hayatınız için ne ifade ettiğini, sonuçlarının neler olacağının farkında olmanızdır.

Kendi patronun olma hayalini kurmak için neredeyse her şeyi feda etmeye gerçekten istekli misiniz? Cevabınız hayır ise, o zaman lütfen kendinize dürüst olun ve kendinizi yalnızca mutsuz edecek bir şeye sokmayın. Cevabınız evet ise, herhangi bir sonuç görmeden yıllarca debelenmeye taahhüdünüz var mı?

Cevabınız evet ise, o zaman lütfen harika bir şeyler yapın. Ve hey, sakın açlıktan ölmeyin.


  Sen Ne Düşünüyorsun ?