İş görüşmesi yaparken neler yapmanız gerektiğini biliyor olabilirsiniz. Peki bir mülakat sırasında neleri yapmamalısınız? İşte en yaygıniş görüşmelerinde yapılan problemli davranışlar, yanlışlar ve işe alıma engel olabilecek hatalar.
Ne yazık ki, bu hataları bile fark etmeden yapmak çok kolaydır. Bunların çoğu düşündüğünüzden daha yaygındır. Mülakattan önce hazırlanmak için mutlaka zaman ayırmalısınız.
Bir iş için mülakat yaparken, profesyonel ve güzel görünmek zorunludur.
Kıyafetiniz, başvuruda bulunduğunuz pozisyona göre değişse de - örneğin, profesyonel olmayan bir iş mülakatı için günlük kıyafetler giyebilirsiniz. Küçük bir startup/girişim şirketinde mülakat için gündelik kıyafetler giymeniz sorun olmayabilir.
Bununla beraber şirket ne olursa olsun, iyi giyimliyseniz ve güzel bir uyum içinde giyilmiş kıyafetler her zaman ilk izlenimi çok daha yüksek bir yere taşır.
Herkes bilir ki, ilk izlenimler bir işe girişte çok önemlidir, ama mülakatınıza geç kalmak çok kötü bir ilk izlenim bırakabilir.
Geç kalmak sadece zaman yönetimi becerilerinin zayıf olduğu izlenimini vermez. Bununla birlikte şirkete, pozisyona ve hatta görüşmecinize saygı duymadığınızı da hissettirir.
Böyle bir durumda kalmak istemezsiniz.
Geç kalmadığınızdan ve zamanında, hatta erken geldiğinizden emin olmak için ekstra bir zaman ayırın.
Kendinize ayıracağınız bu zaman ile, belki görüşmeyi beş ila on dakika kadar erken başlayabilirsiniz. Bu şekilde, mülakatınızı uzatma şansınız da olabilir. Kendinizi anlatabilmek için kendinize fazladan dakikalar hediye etmiş olursunuz.
Mülakata girmeden önce kahvenizi, sodanızı veya su şişenizi boşaltın. Eğer kahveye ihtiyacınızın olacağını düşünüyorsanız çok daha önceden gidin için ve bitirin. Sonrasında da tuvalete gitmeniz gerekiyorsa, görüşmeye başlamadan önce yapın.
Yanınızda içeceğiniz ile iş görüşmesine girmek sadece profesyonelce olmadığıyla kalmaz. Yapacak çok daha önemli işleriniz var. Buralara konsantre olun.
Mülakat sırasında, iyi bir izlenim yaratmak, soruları yanıtlamak, potansiyel işvereninizle göz teması sağlamak ve tüm görüşme süreci boyunca dikkat etmek gerekir.
Önlerinde bir şeyler içmek, dikkat dağıtmak için bir fırsat yaratır. Örneğin bardakla uğraşmak ya da bir yudum alırken bir soru kaçırmak gibi. Göreceli olarak mümkün olmayan bir olasılık olsa da, mülakatınıza bir içecek getirilmesi de, diğer görülemeyen kazalara yol açabilir - masaya, üstünüze veya hatta görüşmecinizin üstüne içki dökmek gibi!
Gerek yok !
Mülakata girmeden önce telefonunuzu sessize alın. Mülakat sırasında mesajlaşma sadece kaba ve yıkıcı değil, aynı zamanda potansiyel işvereninize, işi almanın en önemli önceliğiniz olmadığını belirten oldukça açık bir mesaj da verir.
Aynı nedenlerle, görüşme sırasında aramaları cevaplamayın (ve kesinlikle arama yapmayın!).
Telefonunuzu kontrol etme isteğinize direnmemek için, görüşmeden önce telefonunuzu çantanıza koymanız en güzeli olabilir. Yanlışlıkla kapatmayı unutursanız, bir mesaj veya çağrı alırsanız kontrol etme düşüncenize direnmek zorunda kalabilirsiniz.
Telefon sadece ilginizi dağıtacak bir araçtır ve sizin şu an telefona ihtiyacınız yok.
Potansiyel işvereninizin size "Bu şirket hakkında ne biliyorsunuz?" sorusuyla sizi boğmasına izin vermeyin. Mülakattan önce sadece bir araştırma yaparsanız, bu sizin için en kolay sorulardan birisi haline gelir.
Şirket geçmişi, konumları, bölümleri ve bir görev bildirimi de dahil olmak üzere arka plan bilgileri, çoğu şirket web sitesinde "Hakkımızda" bölümünde bulunabilir.
Önceden gözden geçirin, sonra yazdırın ve mülakattan hemen önce hafızanızı yenileyin. Ayrıca varsa, şirketin LinkedIn sayfasını, Facebook sayfasını ve Twitter özet akışını kontrol edin.
İş başvurusunda bulunduğunuzda bir özgeçmiş göndermiş olsanız bile, bir iş başvurusu doldurmanız da istenebilir. Önceden çalıştığınız yerlre, mezuniyet tarihleri ve işveren iletişim bilgileri dahil olmak üzere bir formu tamamlamak için ihtiyacınız olacak bilgileri bildiğinizden emin olun.
Bazı eski deneyimlerinizin hatırlanması zor olabilir. Görüşmeden önce gerçekleri gözden geçirin.
Gerekirse, iş geçmişinizi yeniden oluşturmak için zaman ayırın, böylece özgeçmişiniz doğrudur.
Mülakat sırasında kendiniz için özgeçmişinizin bir kopyasını saklamanız faydalı olabilir. Ancak kesinlikle kendi özgeçmişinizi bir koltuk değneği olarak kullanmayın.
Tabii ki, özgeçmişinizle ilgili hiçbir şey gerçek dışı olmamalı.
Özgeçmişinizde ne kadar dürüst olursanız, mülakatınız sırasında geçmiş deneyimlerinizi daha iyi anlatabilirsiniz.
Bir görüşme sırasında dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin. İyi dinlenmiş, uykunuzu almış ve görüşmeniz için hazırlanmış olduğunuzdan emin olun.
Dikkatini dağılmış ve bir soruyı kaçırmış olmak senin çok kötü görünmeni sağlar.
Eğer dikkatiniz kaçıyor ve dışarıda kalıyorsanız, potansiyel işvereninizde soru işaretleri oluşur. Görüşme sırasında bir saat için bile odaklanamıyorsanız, işte bir gün boyunca nasıl odaklanabileceğinizi merak edecektir.
Dikkatinizin kaydığını düşünüyorsanız, odaklanmak için çaba sarf edin. Göz temasınızı koruyun, görüşmecinizle konuştuğunuzda biraz öne doğru eğin ve etkili bir şekilde dinlemek için aktif bir çaba gösterin.
Özel bir ofiste yapılan bire bir görüşmelerde herhangi bir sorunla karşılaşmanız mümkün olmasa da, kamuya açık bir yerde buluştuğunuzda görüşmeci ile uyum içinde kalmak daha zordur.
Uzun uzun hiç bitmeyecekmiş gibi konuşan kişilerle görüşmekten daha kötü bir şey yoktur.
Görüşmecinin tüm hayat hikayeni bilmesi gerekmiyor !
Cevaplarınızı kısa, öz ve odaklanmış halde tutmaya çalışmayın, sadece soruya cevap verin.
Kişisel hayatınızdan bahsetmeye başlamayın, eşiniz, ev hayatınız ya da çocuklarınız girmeniz gereken konular değildir.
Görüşmeniniz ne kadar sıcak, misafirperver veya güler yüzlü olursa olsun, bir görüşme profesyonel bir durumdur - kesinlikle kişisel değil.
Mülakatçınız muhtemelen, ne zaman ve nerelerde çalıştığınız ile ilgili temel bilgilerden daha fazlasını isteyecektir.
Bir iş için uygunluğunuzu hissetmek için, görüşmeciniz ayrılan zamandan yararlanacak ve bir çalışan olarak sizin hakkınızda bilmesi gereken her şeyi ortaya çıkaracaktır.
Kendinizi sakın savunmaya geçme moduna sokmayın. Buna izin vermeyin.
Beklenecek soruları gözden geçirerek ve bunlara nasıl cevap vereceğinizi gözden geçirerek mülakatınıza hazırlanın.
Size sorularınız olup olmadığını sorduklarında, işverene sormak için bir soru listesi hazırlayın.
Bir iş görüşmesi sırasında sormamanız gereken soruları gözden geçirin. En kötü görüşme, her ne pahasına olursa olsun kaçınmanız gerektiğini söyler.
Mesela ;
Eski patronunuz ya da iş arkadaşlarınız hakkında kötü konuşma hatasını yapmayın.
Bazen düşündüğünüzden daha küçük bir dünyada yaşarız. Sizin görüştüğünüz kişinin kim olduğunu bilemezsiniz. Belki de çok yakın insanlar olabilirler.
Ayrıca, görüşmecinin, en kötü şartlarda ayrılmış olsanız bile, şirket hakkında bu şekilde konuşabileceğinizi düşünmesini istemezsiniz.
Bir iş için görüşme yaparken, işvereninizin diğer insanlarla iyi bir şekilde çalışabileceğinizi ve iş arkadaşlarınızı kötülemeden ya da diğer insanların beceriksizliğinden bahsetmek yerine, anlaşmazlıkları olgun ve etkili bir şekilde ele alabileceğinizi bilmesini istersiniz.
Zor sorulara cevap vermek zorunda kalabilirsin.
Mesela; "Bana eski bir yöneticinle iyi çalışamadığın bir zamandan bahseder misin ? Sonrasında ne oldu ve sonucu nasıl değiştirirdin?"
Ya da "Sevmediğin biriyle çalıştın mı? Öyleyse, nasıl üstesinden geldin ?".
Bu durumlarda insanlar hakkında kötü konuşma. Bunun yerine, zor sorulara nasıl cevap verileceğini öğrenmek gerekecektir.
Bazı iş fırsatlarını kaçırdığınız zaman geri döndüremezsiniz. Fırsat kaçmıştır.
Ancak şartlara bağlı olarak, işvereni yeniden düşünmeye ikna edebilirsiniz.
Hem işverenler hem de diğer çalışanlar yeniden denemek için zamana ya da kaynağa sahip olmayabilirler. Fakat şanslı olabilirsiniz ve yapmış olduğunuz hataların neden gerçekleştiğini anlayan birini bulabilirsiniz belki.
Sonuçta herkes kötü bir gün geçirebilir.
Berbat bir görüşme yaptığınızı düşünürseniz ve sizce mantıklı ve düzeltebileceğiniz hatalarsa ve işi çok istiyorsanız yapacağınız şey nettir.
Zorlayın !
Görüşmecinize, koşullarınızı açıklayan bir e-posta ile görüşme fırsatı için teşekkür etmekle başlayın.
Bu e-postanızda bahanelerinizi sıralamak istemezsiniz, ancak şunlardan emin olun:
Sen Ne Düşünüyorsun ?