Bu soruyu sormayan kimse yoktur sanırım. Herles hayatının bir anında mutlaka hayatın anlamının ne olduğunu düşünmüştür. Yaşamın anlamı veya "Yaşamın anlamı nedir?" Sorusunun yanıtı, genel olarak yaşamanın veya varlığın önemi ile ilgilidir. Birçok diğer ilgili sorular ise "Neden buradayız?", "Yaşamın anlamı nedir", "Varoluş amacı nedir?" gibidir. Peki bu sorulardan herhangi birine cevap bulabilen olmuş mudur? Şimdiye kadar çok net bir şekilde hayatın anlamına cevap veren var mı acaba..
Herşeyi bilen ve her aradığımız şeyi sorduğumuz bir kahin var aslında aramızda. Evet doğru bildiniz. Google.. Peki biz google' a hayatın anlamını sorarsak bize ne diyor. 'Hiçbir şey..' En azından Türkçe sorduğumuz zaman pek bir şey söylemiyor. Ama ingilizce olarak sorarsak durum biraz daha farklı. Türkçesi 'Hayat, evren ve her şeye dair nihai sorunun cevabı nedir?' olan soruyu ingilizce olarak sorduğumuz zaman enteresan olarak çok net bir cevap geliyor google'dan. Buraya tıklayarak siz de deneyebilirsiniz bir anda google arama sonuçları bir hesap makinesine dönüyor. Sonuç da net bir şekilde ortaya çıkıyor '42'.
Douglas Adams' ın 'otostopçunun galaksi rehberi' isimli kitabında geçen bir hikayedir bu sonucun esinlendiği yer. Milyonlarca yıl önce hiper zeki varlıklardan oluşan, tüm boyutlara hakim bir ırk, hayatın anlamı üzerine yapılan beyhude tartışmalara son vermek için içlerinden en zeki ve parlak olan iki kişiyi ”hayat, Evren ve her şey”’i hesaplayabilen çok büyük bir süper-bilgisayar yapmaları için görevlendirdi. Onlar da Derin Düşünce'yi yaptılar.
Derin düşünce (Deep Thought) isimli süper bilgisayar ile kahramanlarımızın arasında geçen bir diyalog tam olarak şu şekilde ilerler..
ve aradan yedi buçuk milyon yıl geçer.. Kahramanlarımız tekrar gelirler.
42 olmasına dair birçok fikir üretilmiştir. 42 sayısı özel bir sayıdır.
Mesela ;
Ve bunlar gibi 42 ile ilgili yüzlerce - binlerce cümle bulabilirsiniz.
Tam bir saçmalık. Özellikle sayılara takıntılı kişilerin en fazla düştüğü hatadır bu. Eğer bir sayıya saplanırsanız o sayıyı heryerde görmeye başlarsınız. Aynı bir araba modelinden almaya karar verdiğinizde veya aldığınızda yolda sürekli o arabayı görmeye başladığınız gibi. 'algıda seçicilik' prensibidir bu.
Neden 42 olduğunu açıklamaya çalışan başka bir hikayede şöyle geçer.
Tabii ki çarpım tablosuna hakimsiniz ve "6 x 9" sorusunun 42 değil 54 ettiğini farkettiniz. Evrende her zaman bir şeylerin temelde yanlış olduğunu düşündünüz sanırım. Peki 13 tabanında 42 sayısının "4 * 13 + 2 = 54" edeceğini göremediniz sanırım.
Peki neden 42' dir cevap.
Douglas Adams'a sorduklarında "Bunun cevabı çok basit" diye cevaplar. "Bu bir şakaydı. Bir sayı, sıradan, ufacık bir numara olmalı ve ben bunu seçtim. İkili sistemciler, 13 tabanlı açıklamalar, Tibetli keşişler tamamen saçmalık. TAm bu sahneyi yazarken masamın üstünden pencerecen bahçeye baktım ve aklıma o an 42 geldi. 42 yazdım. Hikayenin sonu."
Hepimiz yaşamak için buradayız, ancak bireysel misyonlarımız her zaman aynı değildir. Kimisi yaptıkları her şeyde macera arıyor. Diğerleri yenilik ve yaratıcılık yoluyla hizmet eden bir ömrü yaşamayı seçerler. Sürekli vermeyi tercih edenler, öğreticiler, alıcılar, gezegeni koruyanlar ... liste uzar gider. Niçin burada olduğumuz da dahil olmak üzere hepsinin anlamı, gerçekten sizin bakış açınıza dayanmaktadır.
Belki de Dalai Lama' nın dediği gibi "Bu hayatta asal hedefimiz başkalarına yardım etmektir. Ve onlara yardım edemezsen, en azından onlara zarar vermeyin. "
Hayata verdiğiniz anlamı yaşamadığınızı söyleyen 7 yolu inceleyelim.
Sabahları heyecanlı değilseniz (ya da en azından hevesli değilseniz), o zaman hayatın anlamından vazgeçmiş olabilirsiniz. Enerjinizi ve heyecanınızı korumalısınız.
Bir hafa muhteşem bir hayatınız olduğunu, ne kadar harika olduğunu düşünüyorsunuz. Bir sonraki hafta ne kadar boktan olduğunu düşünen bir moda giriyorsanız ve bunu fark ediyorsunuz.
Şükran duyacak çok şeyiniz olduğunu bilseniz bile, içinizde bir şeylerin hayatında kaybolduğu bir his var. Toplumun ileri sürdüğü çok şeyi "doğru" yapıyorsanız , ama yine de bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsunuz .
Kendinizi rahatsız edici, çekingen, eleştiren, şikayet eden ve kınayan insanlar tarafından çevrelenmiş bulursanız
Her ay birkaç kez, daha fazla boş zamanınız olsaydı ne yapacağınızı hayal etmeye başlıyorsunuz.
Çalışmanın tek amacı para kazanmaktır. Hayat bu para ile kurulan şeydir. Eğer siz işinizde tükeniyorsanız, tükendiğinizi düşünüyorsanız
Günlük işleriniz size gerçekten ağır geliyor ve kendinizi o işlerden bir türlü kurtaramıyorsunuz.
Eğer bu 7 maddeden bir ya da birkaçını yaşıyorsanız hemen durun ve bunu değiştirin. Tek bir hayatınız var ve bunun anlamından uzaklaşarak hayatınızı harcamayın lütfen.
Sen Ne Düşünüyorsun ?