Sabah Kahveniz Düşündüğünüzden Daha Faydalı Olabilir !

2018-10-15 | Yaşam

Sanırım henüz kahve içmeyi hiç denememiş bir yetişkin bulmak imkansızdır. Her yerde sürekli kahve tüketilir durumda. Sadece Starbucks değil bir çok kahve zinciri de çevremizi sarmış durumda. Artık iş hayatımızda da bire bir toplantı yapmanın ismi bir kahve içmeye dönmüş durumda.

Kabul edelim. Kafeini seviyoruz.

Amerika' da yapılan bir araştırmada 18 yaşından büyük kişilerin %54' ü her gün kahve içiyorlarmış. Türkiye' de de bu oranın çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Sadece beyaz yakalılar arasında değil birçok çevrede popüler bir alışkanlık halinde. Kahve sadece ayılmamıza değil beynimize, tenimize ve bedenimize de innanılmaz derecede faydalar içeriyor.

Kahvenin yetiştirildiği yer, deniz seviyesinden yüksekliği, nasıl toplandığı, nasıl işlendiği, kavrulma şekli, hazırlanma şekli gibi birçok faktör kahvenin kalitesine etkili olmakla beraber bu gün konumuz bunlar değil.

Kahvenin tarihi Etiyopya, Yеmеn gibi ülkelerde, 15. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip olabilir.

Kısa süre sonra Mısır ve Osmanlı imparatorluğu ile genişlemiş ve yaygınlaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu ile ticaretin gelişmesiyle birlikte kahve, Avrupa'ya , İngiltere, Frаnsa, Almanya, Avusturya ve Hollanda'ya kadar yayıldı.

Sonrasında Avrupa' nın kolonileri sayesinde yayılmasıyla Amerika ve Asya' da, sonrasında da Güney Afrika ve Hindistan' da da meşhur hale geldi.

Son zamanlarda kahvenin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda birçok şey duymaya başladık. Kahvede bulunan kafein yüzünden enerji verir söylemleri artık kahvenin sağlıklı olduğu hakkında konuşmalara döndü.

Bazı çalışmalar günde 4-5 fincan kahve tüketmenin hayatınızı ve dünyanızı tamamen değiştirebileceğine dair işaretler vermeye başladı.

Hatta ilginç araştırmalardan birisi de Harvard tarafından yapılmış. Günde 2-4 fincan kahve içen kişilerin kahve içmeyen ya da kafeinsiz kahve içenlere oranla intihara %50 daha az yatkın olduklarını çıkartmış. Hayatı bize sevdirdiği kesin. :)

Aynı zamanda kahve birçok meyve ve sebzeye göre daha çok antioksidan içermekte.

Birçok faydalı şeyi de içinde barındırdığını hatırlayalım. Potasyum ve magnezyum dışında B1, B2, B3 ve B5 vitaminlerini de beraberinde alıyorsunuz.

Tüm bu bileşenler sabah sıcacık kahvenizden bir yudum aldığınızda yüzünüze yerleşen gülücük ve mutluluğu sağlamak için birer neden aslında.

Tabii kullandığınız kahvenin kalitesi de bu içindeki mineral ve vitaminlerin miktarını belirlediği gibi tadını ve nefasetini de etkileyecektir. Bu da muhtemelen biraz fazla para ödemezseniz kahveniz bittikten sonra sinirlilik, anksiyeteler ve ajitasyon ile tekrar karşılaşma riskinizi de yükseltecektir, stres seviyeniz tekrar yükselebilir demek olabilir.

Kahvenin içindeki kafein iki hormonla yani adrenalin ve nor-adrenalin ile çok yakındır. Bu iki stres hormonu çok hızlı bir şekilde kronik stres hormonuyla (kortisol) yer değiştirebilir. Adrenalin ve nor-adrenalin depolanmış olan yağ hücrelerinin yakılmasına yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra kortisol ise yağ hücrelerinin depolanlasını sağlar.

Kahve içtiğiniz zaman iki antioksidanı yani kafeik ve klorogenik asidi kullanarak sizin enerjinizi yükseltir. Ruh halinizi canlandırır. Ama enerji istiyorsanız ve ruhunuzu canlandırmak ve aynı zamanda da yağ yakmak istiyorsanız mutlaka kahve alırken kaliteli kahve seçmelisiniz.

Eğer ortalama bir yetişkinseniz taze kahvenin kokusu bile sizi mutlu etmeye yetecektir. Bundan daha güzel ne olabilir ki diye düşünebilirsiniz. Mükemmel bir tad, parmaklarınızın arasındaki keyifli bir hisse sahip bir kupa, dudaklarınızdaki o güzel zengin aroma..

Tabii düzenli bir kahve tüketicisiyseniz dişlerinize bıraktığı izleri de farketmişsinizdir. Kadınlar için selülit tartışmasına da bu yazıda girmek istemiyorum.

Burada sadece kahve içmenin güzelliklerinden bahsedeceğiz.

Sabah Kahvesi Neden Düüşündüğünüzden Daha Önemli ?

Bir insanın ne kadar aklı başında olduğu ne kadar çok kahve içtiğiyle anlaşılmıyor tabii ki ama gene de kahvenin bize sağladığı bazı güzel şeylerden bahsetmenin zamanı geldi. İşte size sabah kahvesinin faydalarından birkaç örnek ;

Kahve sabahları uyanmanıza yardım eder
Zengin Antioksidan İçerir
Tip 2 Diyabet Riskini Düşürür
Daha Çok Yağ Yakmanızı Sağlar , Kilo vermenize yardımcı olur
Parkinson Hastalığı Riskinizi Düşürür
Beyin Sağlığınızın Artmasını Sağlar
Depresyona Girmenize Engel Olur
Kanser Riskinizi Azaltır
Kabızlığı önler
Prostat kanseri riskini azaltır
En yaygın cilt kanserini önler
Multipl Skleroz (MS) Riskini Azaltır
Alzhеimеra Karşı Yardımcı olur, Hafıza Kaybını Engeller
Tükenmişlik Hissini Yenmenize Yardım Eder
Karaciğeriniz Kahveyi Sever
Kalp Krizi Riskinizi Azaltır
Hafızayı güçlendirir
Retina Zedelenmesini Engeller
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Migren Ağrılarını Azaltır
Gut' a Karşı Direncinizi Arttırır
Kadınlarda depresyon riskini azaltır
Uzun Yaşamanızı Sağlar

Kahvenin Size Zarar Vermediğine, Size Yardımcı Olduğuna Nasıl Emin Olursunuz ?

Kahve herkesde farklı etkilere sebep olabilir. Genelde birkaç nokta kahvenin size faydalı mı yoksa zararlı mı olduğuna karar vermeniz için yeterli olabilir.

Belki de soru şu şekilde olmalıdır. Ne kadar kahve sizin için sağlıklıdır? Ne kadar içerseniz çok gelir ve zarar vermeye başlar ?

Ortalama olarak kahve tüketicileri günde 2-3 fincan kahve içmektedirler. Daha sıkı kahve tükecilerinin içtikleri niktar 4-6 fincana kadar çıkmaktadır.

Burada unutulmaması gereken nokta sizin kahve tüketiminiz arttıkça alacağınız kafein miktarı da oldukça artacaktır. Ortalama bir fincan 100 mg kafein içerir ( Tabii ki kullandığınız kahveye ve hazırlanışına göre bu oran 80 ila 200 mg arasında değişmektedir.)

Dikkat etmeniz gereken tek şey kafein değildir. İşte size dikkat edilecekler listesi.

Şeker ve Krema Kullanımına Dikkat

Kremalar, yağlı sütler, şuruplar ve ekstra katkılar kahvenizdeki kalori miktarını oldukça arttıracaktır. Eğer bir latte sipariş ettiyseniz yağsız sütten olmasını tercih etmelisiniz. Kremaları şurupları falan kullanmayın. Her bir fincan içecek için fazladan 100 ekstra kalori ile karşılaşmanıza gerek yok. Eğer sade kahve severlerdenseniz okumaya bir sonraki maddeden devam edebilirsiniz .. Aksi takdirde kahveye katacağınız her türlü katkı maddesi ve şekerin vücudunuzda ne kadar birikim yaratacağını hesaplamanın bazı yolları var. Ama kabaca aldığınız kaloriyi kabaca 10' a bölüp kaç gram yağ biriktireceğinizi hesaplayabilirsiniz. (Bir kilo yağ 7000 kaloridir ama siz kabaca 10' a bölebilirsiniz, sonuçta matematik sınavı değil)

Alacağınız Kafein Miktarını Kontrol Altına Alın

Günde 1-3 fincan kahve tüketimi gayet normaldir ama eğer hacim olarak daha fazla kahve tüketiyorsanız en azından filtre kahve gibi hazırlamalar yerine espresso bazlı kahveler tüketmeye çaba sarfedebilirsiniz. Damıtıldığı için tortuları daha az olacaktır ve kafein miktarı da azalacaktır.

Sürekli Karıştırın

Eğer günde birkaç fincan kahve içiyorsanız mümkünse her defasında farklı bir kahve denemelisiniz. Farklı bölgelerin kahveleri ya da farklı sertlik oranlarında kahveler içim keyfinizi de arttıracaktır.

Kaliteli Bir Marka Bulun, Mümkünse Organik

Kahvenin kalitesi çoğunlukla nerede yetiştirildiğine ve işlenme şekline bağlıdır. Kahve meyvesi yetiştirilirken, toplanırken veya işlenirken kimyasal bir madde kullanılmamalı. Eğer yüksek kar elde etmek ve işlem hacmini arttırmak için kimyasallara başvuruluyorsa bunlar size faydasından çok zarar verecektir.

Kahvenizin organik olmasına özen gösteriniz.

Kahvenize Tarçın Katmak Kötü Bir Fikir Olabilir

Tarçın tek başına oldukça güzel bir baharattır. Ama kahve ile karıştırıldığı zaman kan şekerini düşürdüğü, kolestrol ve triglisoridi arttırdığı gözlenmiştir. İlla tarçın tadı istiyorsanız kahve kupanızın içine çubuk halindeki tarçınlardan bir tane koyup biraz bekleyebilirsiniz. Toz halinde tarçın kullanmayın, çubuk kullanın. Çünkü az miktardaki tarçın sağlıklıdır. Bahsetmek istediğimiz yoğun tarçın kullanımıdır.

Filtre Kahvenizi Sürekli Kağıt Filtre ile Hazırlayın

Filtre kahveler kafestol ismindeki bir diterpen içerir. Bu madde kandaki kolestrol seviyesini arttırır. Ama bu maddenin seviyesini indirmek çok olaydır. Kağıt filtre işinizi çözecektir. Kağıt filtreler kafestol miktarını azaltır ve gerekli seviyeye indirirken faydalı diğer maddelerin geçişini engellemez. Bu arada kafestol tamamen zararlı değildir.anti-diyabetik özelliklerinin olduğu da bilinmektedir.

Saat 2 (14:00)' den sonra Kafeinli Kahve İçmeyin

Gözden kaçırmamanız gereken bir nokta var ki vücudunuz sizin için çalışıyor. Eğer gece geç saatlere kadar kendinizi iyi hissetmek için akşam üstü hala kahve içiyorsanız bunu kendinize yapmayı burakın lütfen.

Kahveyi sabah saatlerinde kullanmak size enerji verip modunuzu iyileştirirken geç saatlerde alınan kahve uyku düzeninizi etkileyeceği gibi uyku kalitenizin de düşmesine sebep olacaktır.

sabah-kahvesi-sandiginizdan-daha-saglikli-olabilir-1

Kahve Sağlıklı Mı Zararlı Mı ?

Çok fazla kahve tüketme durumunda bazı istenmeyen şeylerle karşılaşmak olasıdır. Oklahama Üniversitesinin yaptığı bir araştırmada bazı bireylerde anksiyete semptomlarına sebep olabildiği gözlenmiştir. Özellikle anksiyete bozukluklarına sahip hastalarda bu durumla çok karşılaşılmıştır.

Bunların dışında aynı çalışmada depresyondaki hastalara iyi geldiği de kayda geçmiştir.

Hamile olan kişilerin kafein konusunda biraz kendilerini limitlemeleri gerekmektedir.

Genel olarak sayacak olursak ;

Anksiyete Bozuklukları : Kafein bazı anksiyetelere kötü gelebilir .
Kanama Bozuklukları : Bazı kanama bozukluklarına negatif etkisi olabilir.
Kalp Hastalıkları : Kaynatılmış kahve (Filtrelenmemiş) içindeki maddeler kolestrolü ve kandaki yağ hücrelerini arttırmaktadır. Bazı araştırmalar kahve tüketimi ile kalp hastalıklarının arasında ilişkiler kurmuşlardır.
Diyabet : Kafeinin bazı hastalarda kan şekerini çok yükselttiği durumlara rastlanmıştır. Eğer diyabet riskiniz veya hastalığınız varsa mutlaka kontrol ve monitör etmeniz gerekmektedir.
İshal : Kafeinin ishal yaptığı bilinmektedir. Özellikle çok yüksek miktarlarda kafein alımı ishal olmanıza sebep olabilir.
Hassas Bağırsak Sendromu (IBS) : Aynı ishal durumunda olduğu gibi çok yüksek miktarlarda kafein alımı hassas bağırsak sendromunuzu tetikleyebilir.
Glausoma : Kafein kullanımı gözünüzdeki iç basıncı arttıracaktır. Bu basınç artışı kahveyi içmeye başladıktan 30 dakika sonra başlayacak ve 90 dakika sonrasında da son bulacaktır.
Yüksek Tansiyon : Kafeinli kahve içtiğiniz zaman kan basıncınız artacaktır. Eğer yüksek tansiyon hastasıysanız biraz dikkat etmenizde fayda olabilir. Tabii ki düzenli kahve içen kişilerde bu etki daha az olacaktır. Vücudunuz zaten alışık olduğu için
Kemik Erimesi (Östropoz) : Kafeinli kahve tükettiğiniz zaman idrarla beraber atılan kalsiyum miktarı artar. Bu da kemiklerinizin savunmasız kalmasını sağlayabilir. Östropoz hastalarının kafein tüketimi doktorlar tarafından sınırlandırılmaktadır.