Konuşmaya başlamadan önce luddite kavramını hatırlamak faydalı olacaktır. 1811-1816 yılları arasında makinelere sabotaj kurma eylemleri düzenleyen bir işçi hareketi vardı. Hareketin çıkış noktası da yeni geliştirilen tekstil makinelerinin el işçisi tekstilcileri aç bırakacağı düşüncesidir. Aynı zamanda luddite kavramı teknolojik yeniliklere karşı olan insan anlamında da kullanılır.
Teknofobi (Technophobia) gelişmiş teknoloji veya kompleks cihazların ve özellikle bilgisayarlardan duyulan korku veya hoşlanmamak olarak tanımlanabilir.
Robofobi (Robotophobia — Robotlar ve Androidler) ise kişinin robotlar, uçaklar, robot benzeri mekaniklerden veya yapay zekadan korktuğu bir kaygı bozukluğudur. Sıklıkla bir panik atak ile sonuçlanır. Bir robot gördüklerinde, bir robotun yanında olduklarında, hatta robotlar hakkında konuşulduğunda tetiklenebilir. Bazı robofobik hastalar, herhangi bir otonom makine, özellikle insansı görünümlü robotların yakınlarına geldiğinde çok yoğun anksiyete yaşarlar. Bu luddite korkularına benzer, ancak robotlara ve yapay zekaya özgüdür.
Robophobia klinik bir rahatsızlık olmasa da popüler kültürde kendisine yer bulmuş bir olgudur. Robotların her gün daha çok insanlaştığı ve hayatımıza girdiği düşünüldüğünde, 21. yüzyılın depresyonu olmaya adaydır.
Teknolojik tekillik (singularity) korkusuna ile benzer bir korkudur. Teknolojik tekillik genel olarak makinelerin efendilerine (insanlara) dönecek olan varoluşssal tehditini açıklamaya çalışır. Filmlerde sıklıkla gördüğümüz bir temadır.
En popüler bilimkurgu filmleri-2001: Space Odyssey, Terminator, Matrix, Evrim (Transcendence), Ex Machina ve diğerleri. Hepsi yapay zekanın insanlığın olmayacağı bir noktaya geleceği düşüncesine dayanıyordu. Tüm medeniyetimizin ölümüne yol açabilmemiz. Hızlı teknoloji artışına olan bu korkumuz ve buna bağlı olarak artan bağımlılığımız. 2001 yılındaki Irak savaşı sonrasında makinelerin askeri amaçlı kullanılmaya başlanması göz önüne alındığında kesinlikle bu korkuyu ve kaygıyı gütme zamanı geldiğini düşünüyorum. Amerikan ordusu insan askerlerinin yaşamlarını tehlikeye atma ihtiyacını azaltmak için daha özerk ve kendi bilincine sahip robotlar üretmek için uğraşıyor. Bunun için birçok firmaya araştırma finansmanı sağlıyorlar. Boston Dynamics kurucusu Marc Raiber korkunç bir robotu (altı metrelik, 150 kiloluk Atlas isimli bir robot), ormanda serbestçe dolaştığı bir video yayınladı. Google tarafından 2013 yılında satın alınmış olan firma Amerikan Savunma Bakanlığından hibe alıyor ve bu robotları geliştiriyor.
Ya da bizi köleleştirmek için. En azından eninde sonunda birer birer hepimizin işlerini ellerimizden alacaklar.
Apple şirketinden Steve Wozniak bir keresinde robotların bizi evcil hayvanlarına dönüştürmesini iddia etmişti. Fizikçi Stephen Hawking ve teknoloji girişimcisi Elon Musk bizi yapay zekanın tehditlerine karşı defalarca uyardı. Çok hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yapay zeka ile ilgili gelişmelerden duydukları kaygıları anlattılar. Aslında bu kaygılar HBO serisi "Westworld" deki humanoidlere kendiliğinden gelişen bir bilince sahip "düşünen robotlar" geliştirmede çok hızlı davranmanın tehlikeleri ile aynı. ”
Hawking 2014'te BBC'ye verdiği bir demeçte "tam yapay zekanın geliştirilmesi insanlığın sonunu getirebilir" dedi.
Şimdiye kadar bir robot tarafından öldürülen birisi henüz yok. 2015 yılı temmuzundaki 57 yaşındaki bir teknisyenin bir robot kolu tarafından başına aldığı darbe falan sayılmazsa. Gerçi bu olayda eşi kontrolden çıkmış olan robotun eşinin kafasını ezdiği şeklinde bir iddiası da var. Buna benzer robot kazaları gittikçe yaygınlaşıyor ama bu robotsuz hayattaki kazalara ve ölümlere göre çok daha az bir miktarda oluyor ve kasıt olduğu konusunda şimdilik bir delil yok.
Otomasyon ve inovasyon insanlar için her zaman yeni ürün ve süreçler yaratmıştır ve bu sayede de yeni iş fırsatları doğurmuştur. Bu durum neden bu sefer yapay zeka ve robotlar ile değişsin. Bu sefer de aynı şeyler olacaktır diyen birçok bilim adamı da var gün itibarıyla. Hatta robotlardan korkan kişileri 19uncu yüzyılda buharlı motorlardan korkan veya kaygı duyan insanlara benzetiyorlar.
İnsani gelişmeyi yaratmadaki başarılar, insanlık tarihinin en büyük olayı olacaktır. Ne yazık ki, risklerden kaçınmayı öğrenmedikçe bu gelişmeler insanlığın sonu da olabilir. Yakın dönemde, dünya orduları hedefleri yoketmek için otonom silah sistemleri kullanacaklar.
Yavaş biyolojik evrimle sınırlanmış insanlar robotlarla rekabet edemez ve yapay zeka ile mücadelede başarılı olamayacaklar.
Gerçek bir yapay zeka ihtimali "en büyük varoluş tehdidimiz" dir. Belki de ulusal veya uluslararası düzeyde düzenleyici bir gözetimin yapılması gerektiğini düşünmeye başladım. Çok aptalca bir şey yapmamamıza dikkat etmek için.
Yapay zeka ile ilgili olan çalışmalara göz kulak olmak lazım. Bence potansiyel olarak tehlikeli çıktıları var.
Süper yapay zeka konusunda endişe duyan kamptayım. İlk önce makineler bizim için çok iş yapacak ve süper akıllı olmayacaklar. Bunu iyi yönetirsek bu olumlu olacaktır. Bundan birkaç on yıl sonra zeka seviyelerinin çok artması ihtimali bir endişe kaynağı olacak kadar güçlü. Elon Musk ve bazıları ile bu konuda hemfikirim ve bazılarının neden endişe etmediğini anlamıyorum.
Yapay zekanın potansiyel olarak insanlığa getireceği muazzam avantajlar var. Bunlara rağmen Hawking, Musk ve Gates tarafından gösterilen tehditler de gerçek ve dikkatimizi çekmeye değer. Robot teknolojisi, yaygın uygulanmayı kolaylaştırmak için giderek hızlanarak gelişiyor.
Bu tehditlerin önüne geçmenin yolu da belki robot etiğini geliştiriyor olmamız.
Sen Ne Düşünüyorsun ?