Ne zaman bir şirket kurmalısınız? Bunun için ideal olan yaş nedir? Gerçekten bu konu oldukça çok konuşulan bir konudur. Sonuçta gençken sahip olduğumuz enerji çok büyük bir potansiyel. Öbür taraftan da yaş ilerledikçe bilgelik de beraberinde gelmekte. Aynı şekilde girişim sermayesi için de yaş ilerledikçe biraz daha fazla sahip oluyoruz.
Yaş ilerledikçe enerji azalırken bilgelik ve ekonomik durum artıyor. Tabiiki risk alma isteği ve hırs gibi kavramlar da azalmaya devam ediyor.
Herhangi bir işe başlamanın, daha genç olduğunuzda daha kolay olacağı konusunda herhangi bir soru işareti yok. Sahip olduğunuz sorumluluklarınız azaldıkça, kaybedeceğiniz şeyler olmadıkça adanmışlık da artar. Bu noktada kanınızı dökmeniz, terlemeniz ve gözyaşlarınızı yeni bir girişim haline getirmeniz olasılığı da o kadar yüksektir. Ancak bu, bir şirket kurmak için okuldan veya işinizden ayrılmanız anlamına gelmez tabii ki.
Kendi işimizi kurmak için hangi yaşta olmanın ideal olduğunu anlamanın bir yolu da dünyadaki istatistiklere bakmak olabilir. Türkiye' de böyle bir kaynak olmadığı için Amerika' daki girişimcilerin istatistiklerini kullanmak çok yanlış bir yaklaşım olmaz. Sonuçta artık yerel işletmeler ile küresel işletmeler arasında da çok fark kalmadı.
Yıllardır insanlar yeni bir girişim hayata geçtiğinde o girişimin başarısı ile girişimcinin yaşı konusunda hep bir bağ kurmaya çalıştı. Bu konuda birçok araştırma da yapıldı.
Girişimciliğin önündeki önemli risklerden biri de 35 yaşlarında ortaya çıkan orta yaş krizi aslında. Bu yaşlarda deneyim avantajına sahip olan girişimci adayları, çoğu zaman yeterli cesarete sahip olamıyor. Bu durum da risk almanın önüne geçiyor. Genel itibariyle 35 yaşından sonra kişisel ve ailevi yükümlülükler nedeniyle girişimciliğin gerektirdiği bağımsız ve serbest hareket kabiliyetinde zayıflama oluyor.
Genelde bu lafı söyleyen kişiler harekete geçmek için korkmaktadırlar ve kendilerine aşağıdaki gibi bahaneler üretmektedirler
Oysa şu an için inanılmaz derecede büyük bir güce sahipsiniz. Enerji ve kendinize ve doğal olarak işinize ayırabileceğiniz zamanınız var.
Kaybedeceğiniz tek şey aslında zamanınız ve eforunuz olacaktır ki bu da aslında bir kayıp değil hayatınızın sonuna kadar kullanacağınız bir deneyim kazanma fırsatı olacaktır. Bu deneyimleri de ileride kuracağınız ikinci bir şirkette kullanacaksınız ve asla aynı hatayı yapmayarak başarılı girişimler kurma şansını yakalayacaksınız.
Genelde bu lafı söyleyen kişiler risk almaktan korkmaktadırlar ve aşağıdakiler gibi bahanelerle kendilerini ve çevrelerini ikna etmeye çalışmaktadırlar
Başarı iki aşamalıdır. Öncelikle kafanızda zafer kazanmalısınız, sonra da gerçek dünyada.
Eğer siz yapmazsanız kimse yapmaz. Eğer bir beyaz yakalıysanız güzel bir işiniz varsa ve hatta yöneticiyseniz şu an yapmanız gereken tek birşey var. Kendinize bir çıkış yolu oluşturun. Bu kesinlikle böyle gitmeyecek.
Günler sizin için tamamen aleyinizde geçiyor. Çalıştığınız işten emekli olamama ihtimaliniz çok yüksek. Eğer bir fikriniz varsa ve başarılı olacağına inanıyorsanız mutlaka denemek zorundasınız. Bu sizin için tek çıkış yolu olabilir.
Evet gençlik seksi gözüküyor. Enerjileri var, risk alabiliyorlar, hırları var.. Bebek yüzlü girişimciler ile dolu bir girişimcilik sahnesinde koşturup duruyorlar.. Dışarıdan bakınca böyle gözüktüğünü biliyoruz ama siz de eskiden onların yaşındaykenki halinizi hatırlayın. Ne kadar büyük korkularınız ve çekinceleriniz vardı. Siz hepsini biliyorsunuz.
Doğru anın ortaya çıkmasını beklemeyin. Bunun yerine doğru anı siz kendiniz yaratın.
Tutkuyu yönlendirmek için bir plana da ihtiyacınız vardır. Bir iş yalnız ve yalnız tutku ile başarılı olamaz. ancak bir kişi başarılı olabilmesi için tutkusunu işe vermeye istekli olmalıdır. Yoksa sadece herhangi bir iş olur. İşiniz herhangi bir iş olduğunda, yaptığınız işi yaparak gerçekten onun içinde olmak istemezsiniz. Yavaş yavaş işiniz ölmeye başlar.
Siz yapana kadar hepsi imkansız olarak kalmaya devam edecek
Dijital alanda büyük şeyler başarmak isteyen yetenekli ve tutkulu hayalperestlerden oluşan bir ekip bulmak gerçekten çok zordur. Siz eğer tutkunuzu ortaya çıkartıp bunu desteklemezseniz girişimizi asla başarıya ulaştıramazsınız
Hangi yaşta olursa olsun bir girişimde bulunduğunuzda kendiniz ve çalıştığınız herkes için sürdürülebilir bir iş yaratarak ekonomiye katkıda bulunursunuz. Ailenizin ve çevrenizdeki daha büyük topluluğun yaşamlarını etkilersiniz.
Peki melek yatırımcılar bir fikre yatırım yapacakları zaman yaşa dikkat ediyor mu? Bir çoğu yaşı bir kriter olarak kabul etmiyor. İyi bir fikir, iş planı ve istek yatırımcıların öncelikli kriterleri arasında yer alıyor. Eğer bir girişimci iş fikrini anlatırken hissettiği heyecanı ve tutkuyu karşısındaki kişiye aktarabiliyorsa, söz konusu iş fikrini hayata geçirebilecek yetkinliğe ve birikime sahipse yaş parametresi hiçbir anlam ifade etmez.
Girişimcilerin yaşına bakıldığında sektörlere göre bir değişimin olduğunu görmek de söz konusu. Tıp gibi araştırmalar gerektiren, hukuk gibi yıllarca eğitim gerektiren, madencilik gibi yılların deneyimini ve belli birikmiş sermaye gerektiren işlerde girişimcilik yaşı yukarı doğru yükseliyor. İnternet, oyun gibi genç neslin daha hakim olduğu sektörlerde girişimcilik yaşı ise çok daha genç.
Girişimciliğin enerji, azim, cesaret, zaman, network, problem çözme becerisi gibi pek çok yetenekle çok yakından bağlantılıdır. Bu yeteneklerin kimisi zamanla gelişiyor kimisi ise azalıyor.25-40 yaş aralığında genellikle bu yetenekler zirve yapıyorlar ve daha başarılı girişimlerde bulunduklarını da çevremizde görüyoruz. Enerjinin azaldığı ya da hayattaki önceliklerin değiştiği yaşlar artık geç yaşlardır. Bunu nüfus kağıdına bakarak söylemek doğru olmaz.
Girişimcinin yaşının çok kısıtlı olarak bazı yerlerde etkili olacağı da nettir. Mesela bir lise öğrencisinin veya 70 yaşında bir girişimcinin bankadan kredi alamayacağını herkes tahmin ediyordur sanırım.
Asıl soru yaş değil, doğru sorular şunlar olmalı:
Önemli olan girişimin enerjisi, heyecanı ve vaadleridir..
Sen Ne Düşünüyorsun ?