Dijital dönüşüm, dijital teknolojilerin gelişmesi ile oluşan değişime ve fırsatlara ayak uydurmaktır. Kalıcı, değişmez şeyler olduğu düşüncesi ve inancı bir yanılgıdır. Eski zaman filozoflarından Herakleitos "Aynı sularda/nehirde iki kez yıkanılmaz" derken bu dijital dönüşüm ihtiyacının da temellerini atmıştır. Herşey değişim halinde ve bizler de değişmeliyiz.
Dijital dönüşüm ağırlıklı olarak bir iş bağlamında kullanılırken, aynı zamanda bu mevcut ve yeni gelişen teknolojilerin bir veya daha fazlasından yararlanarak kirlilik ve yaşlanan nüfuslar gibi toplumsal sorunların üstesinden gelmekle uğraşan hükümet, kamu sektörü kurumları ve örgütler gibi diğer kuruluşları da etkilemektedir. Biz dijital dönüşüm diyince ağırlıklı olarak iş boyutuna bakıyoruz.
Dijital dönüşüm her şirket için farklı görüneceğinden, herkes için geçerli olan bir tanımı kesin olarak belirlemek zor olabilir. Bununla birlikte, genel anlamda dijital dönüşümü dijital teknolojinin bir işletmenin tüm alanlarına entegre edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Dönüşüm işletmelerin nasıl işlediğine ve müşterilere nasıl değer sunduğuna dair temel değişikliklere neden olur. Bunun ötesinde, organizasyonların sürekli olarak statükoya meydan okumasını, sıklıkla denemeyi ve başarısızlıkla barışık olmasını gerektiren kültürel bir değişikliktir. Bu bazen şirketlerin hala tanımlanmış olan ve uzun süredir devam eden iş süreçlerinden uzaklaşması anlamına gelir.
Müşteri davranışları ve beklentileri değişiyor. Yeni ekonomik gerçekler, toplumsal değişimler oluşuyor. Dün sahip olduğumuz doğru ya da mükemmel olan iş yapış şeklimiz artık müşterilerimize normal ya da kötü deneyimler yaşatıyor. Uçtan uca müşteri deneyimi optimizasyonu, operasyonel esneklik, verimlilik ve inovasyon dijital dönüşümün temel itici güçleridir. Yeni gelir kaynaklarının ve bilgi tabanlı ekosistem değerlerinin gelişmesi dijital dönüşümü zorunlu kılmaktadır.
Değiştirmek zorunda kalmadan değiştirmelisin. Bir işletmenin dijital dönüşümden geçmesinin birtakım nedenleri vardır, ancak şimdiye kadar, en muhtemel nedeni, sahip olmaları gerektiğidir. Birçokları için hayatta kalma sorunudur.
Dijital dönüşüm, markaların dijital zamana ayak uydurmak için teknolojiyi tüm süreçlerinde kullanmalarıdır. Dünyanın hızla değiştiği, yeni dünya araçlarının herkesi ve her şeyi yakınlaştırdığı pazara ayak uyduramayan kişi ve kurumlar yok olmak zorundadır.
Değişim yönetimi; değişimi doğru tahmin etmeyi gerektirir. Doğru zamanda ve doğru kaynaklarla (insan, bilgi vs.) organize olmak gerekir. Buna uygun sistemler geliştirip hayata geçirmeli ve sonrasında da etkinliği ve verimliliği arttırma yönünde çabalar sarfetmelisiniz.
Geleneksel yöntemlerle yapılan değişim veya dönüşümlerde daha çok sezgiler temel alınmaktaydı. Pazarın nereye gittiği, gelecekte nasıl bir müşteri beklentisi olacağı gibi bilgiler şirket sahiplerinin veya uzmanlarının öngörüleri ile tahmin edilirdi. Sonra da değişim planlanıp uygulanırdı. Ama artık dünya bu kadar basit değil. Değişim Yönetimi her geçen gün daha fazla veri güdümlü hal almaktadır. Fakat maalesef şirketler buna hazır değil.
Veri bilimi değişim yönetimi için bir gerçeklik oldu ve nasıl değişileceğine karar verirken de bu yöntemler kullanılmalıdır. Veri, pazarlama için yaptıklarını değişim yönetimi için de yapacaktır.
Genel olarak değişim yönetiminin iki temel amacı vardır. Bunlar:
1. Şirketin çevresindeki (pazar, müşteri, regülasyon, teknoloji, çalışan ..) değişimlere uyum sağlama kabiliyetini ve kapasitesini arttırmak
2. Çalışanların davranışlarını değiştirmek
Dijital Dönüşümü yapabilmek için aşağıdaki iş alanlarını dönüştürmek gerekmektedir. Bu liste ayrıntılı değildir ve aslında bahsedilen birkaç husus birbirine bağlıdır ve örtüşür.
Dijital dönüşüm birçok organizasyonun radarında. Benzer faydalar elde etmek için, gerçek iş ve müşteri sorunlarına odaklanmak, açık ve genellikle aşamalı bir yaklaşıma sahip olmak, tüm paydaşları dijital bir dönüşüm sürecine öncelik vermek ve dahil etmek önemlidir.
Bunları yaparken de çalışanların dönüşüme dahil olmasını saplamak için aşağıdaki 6 maddeye dikkat etmesi gerekmektedir.
Birçok dijital dönüşüm projesinde, müşteri deneyimi ve kullanıcı deneyimi (her ikisinin de aynı olmadığını unutmayın), merkez sahne alıyor. Bununla birlikte, müşteri deneyimi, birçok sayısal dönüşüm çabasının bir katalizörü ve sürücüsüdür.
Müşteri deneyimi yalnızca bir departmana ait değildir ve tanımı gereği dönüşümlü bir yaklaşım, müşteriler de dahil olmak üzere birçok paydaş içerir.
Teknolojiler müşteri davranış ve beklentilerini bir yandan etkilemiş ve diğer yandan dönüşümleri mümkün kılmış olsa da, odak insan ve süreçlerdir. Müşteri deneyimini kurumsal çapta ve bütüncül şekilde gerçekten geliştirmek için, çeşitli öğeler, bölümler, uyarılar, süreçler ve teknolojiler göz önüne alınmalıdır.
Bununla birlikte, insan boyutu muhtemelen - ve açıkçası - müşteri ve müşteri deneyimi bağlamındaki herkes açısından en önemlisidir. Muhtemelen müşteri deneyimi, işletmenin IT departmanı ile dönüşümlü bir perspektif içinde buluştuğu kilit alanlardan biridir.
Sen Ne Düşünüyorsun ?