Beynimizdeki ilkel zamanlardan gelen mucize : Amigdala

Beynimizdeki ilkel zamanlardan gelen mucize : Amigdala

Yunanca kökenli ve 'badem çekirdeği' anlamındaki basit bir kelime.. Amigdala.. Şekli gerçekten bir bademe benzeyen ve beyaz ağırlıklı beyin yapımızın alt tarafındaki iki tane badem şeklindeki ufak gri yapılar. Bize genel olarak duygu hafızası kazandıran parça. Aynı zamanda da hem endorfin hem de adrenalin salgılanmasını sağlayarak bize farklı şeyler yaptıran mucizevi parça. Aşağıdaki görseldeki kırmızı ile işaretlenmiş olan iki parçadan oluşmaktadır.

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-1

Birçok hayvanda amigdala yaşamsal rol oynar. Mesela böceklerde amigdala yoktur, onların yaşamlarını devam ettirmek için başka mekanizmaları vardır. Fare, kedi, köpek ya da aslan farketmez her hayvandaki beyinde de bizimkiyle hemen hemen aynı yapıdadır, sadece büyüklükleri ve işlevsel bağlantıları farklıdır.

Bizim beynimizde de ilkel zamanlardan beri bize eşlik eden ve bizi hayatta tutmaya yarayan beynimizin en önemli parçalarından birisi amigdaladır.

Amigdala genel olarak beynimideki limbik sistemimizin (limbik sistemi içgüdü ve duyuların merkezi bir istasyonu olarak çalışan beynimizin bir bölümü olarak açıklayabiliriz) bir parçasıdır. Limbik halkanın altında, beyin sapının üzerinde bulunan ve birbirleri ile bağlantılı yapılardan oluşur. Sağ ve sol olmak üzere iki lob (yarı küre) halindedir. Bize duygusal hafıza oluşturur.

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-2

Asla Unutma

Çok sevdiğim bir saptama vardır. Olayları, oluş şekillerini, kişileri, söylenenleri veya yapılanları herşey unutabilirsiniz ama tek bir şeyi unutamazsınız. O da ne hissettiğinizdir. Gerçekten de en azından benim için kesinlikle gerçek olan bir saptamadır ve bu durumun tek sorunmlusu da gene amigdaladır.

Beynin hatırlama ile ilgili ana merkezlerinden iki tanesi hipokampus ile amigdala' dır. Bu iki modül arasında bir iş bölümü ve ilişki vardır. Hipokampus kuru gerçekleri hatırlama görevi yapar. Amigdala ise bir takım duygusal bağlantılar kurarak hatırlama yoluna gider.

Yaşadığımız olaylar bir kısmı, o anda yaşadığınız heyecan, korku, sevinç gibi duygularla birlikte beynimizde kaydedilir. Bu olayları artık unutamayız.

Atalarımızdan aldığımız koruyucu bilgi kodları ve kendi deneyimlerimiz beynimizde bu bölgede depolanıyor. Bir kere kaydettiği anıları silmek imkansızdır ve herhangi bir anda aniden ortaya çıkacaktır.

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-3

Kaç ya da savaş

Yolda yürürken bir kaplanla karşılaşsak neler olur.

Eğer sadece mantığımızla düşünecek olursak karşılaşma anından sonra birkaç saniye içinde kaplanın bizim için bir tehlike oluşturduğuna kesin karar veririz. Sonrasında da acaba bu tehlikeden nasıl kurtulabileceğimizi planlayıp kaçma ya da savaşma kararı veririz. Eğer kaçacaksak hangi yöne doğru kaçmalı, savaşacaksak da hangi aleti silah olarak kullanacağımızı falan düşünmemiz planlamamız ve harekete geçmemiz gerekir. Bu da sanırım birkaç dakika içinde tamamlanabilecek bir süreçtir. Hele durumun aciliyetini düşünecek olursak.

Üzgünüz ama muhtemelen bir kaplanın akşam yemeği oldunuz bile bu kadar uzun sürede. Muhtemelen kaplan sizi çoktan öldürdü ve ilk öğün olarak bir bacağınzı mesela yedi ve sizi diğer öğünlerde de yemeye devam etmek için biryerlere doğru sürüklemeye başladı bile.

İşte tam da bu yüzden amigdala bu tür durumlarda yönetimi komple eline alıyor. Saniyenin onda birinden kısa bir süre içinde kararını veriyor ve bedenimize adrenalin pompalıyor. Bir anda bedenimiz adeta insanlıktan çıkıyor. Kalp atışımızı arttırıyor, iç organlarımıza kan akışını bile azaltıp bütün gücü bacaklarımızdaki kaslara yolluyor. Gözlerimizi ve bütün duyu organlarımızı tamamen açıyor ve bize tek bir emir veriyor. KAAAAAAÇÇÇ !!!

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-4

Bir anda kaçmaya başlıyoruz ve beynimiz bize bir anda çıkış yolu gösteriyor. Bu sürdürülebilir bir durum değildir ama çok kısa süreler için böyle insan üstü güçleri bize verebilecek olan bir amigdalaya sahip olmak gerçekten doğanın bir mucizesi.

Peki artık yolda kaplanlarla karşılaşma ihtimalimiz kalmadığına göre neden amigdalaya ihtiyacımız var hala. İşlevini yitirdi mi. Tabii ki hayır. Hala bizim bir tehlike ile karşılaştığımız durumlarda hala adrenaline ihtiyacımız var. Bu trafikteki bir durum da olabilir, gece yürünen bir parkta duyulan bir tehlike de olabilir.

Sadece kaçmak değil savaşma emirlerini verdiği durumlar da vardır. Belirli bir seviyeye kadar stres ve korkunun iş hayatında ya da eğitimde veya özel hayatta da performansı arttırdığının ispat edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Burada amigdalamız bize mucizeler yaratmaya devam edebilir.

Amigdalayı dizginleyen Prefrontal korteks

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-5

Prefrontal korteks belleğin sağlıklı ve şuurlu bir şekilde işleyişini denetler. Prefrontal bellek ile limbik sistem (alt beyin) arasında bağlantılar vardır ve bu bağlantılar ile prefrontal korteks davranışlarımızda denetim sağlar. Amigdala tarafından yönetilen korku, öfke, endişe gibi güçlü duyguların denetimini yapar, gerekirse etkisini azaltır veya yok eder. Bu sayede de sağlıklı düşünmeye karar vermeyi sağlar.

Eğer prefrontal korteks olmasaydı sürekli korku krizleri geçiren kişiler olurdu çevremizde. Ya da öfke kontrolü olmayan çekilmez insanlarla yaşamak zorunda kalırdık.

Mesela yöneticiniz gelip de sizden pek de inanmadığınız bir iş istediği bir anı düşünün. İçinizden gelen o işin ne kadar saçma olduğunu bağırmak, onunla dalga geçmek ya da küfür etmek olabilir. Hatta biz sopayla başını ezmek isteyen kişiler bile vardır. Bilemiyoruz ama sadece amigdala ile yönetiliyor olsaydık bu saydıklarım çok garip gelse bile muhtemelen çok daha kötülerini dahi yapabilecek kişiler olabilirdik.

İşte tam bu noktada prefrontal korteksimiz bizi bilgilerle mantıklı düşünmemizi sağlar. Neden bu işi istemiş olabileceğini düşünürüz, işin faydalarını değerlendirmeye çalışırız, empati yapmaya çalışırız ya da bu yukarıda saydığım gibi davranmanın bize olacak etkilerinden kaçınmak gerektiğine karar veririz ve öfkemizi engelleriz. Zaten profesyonel olmak da bunu gerektirir. En azından iş hayatında her zaman politik olarak doğru davranmak gerekiyor.

Duygusal Hafıza

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-6

Bize duygusal zeka (EQ) sağlayan yapı taşımızdır. Eskı sevgilinizi unutamazsınız. O sizin anılarınızda her zaman yaşayacaktır çünkü sizin bir amigdalanız var. Yoğun duygusal anılarınızın saklanmasına yardımcı olur.

Amigdala sürekli duygularla beslenir. Bu yüzden de başta gözler olmak üzere tüm duyu organlarıyla çok yakından bağlıdır ve bu duyguları biriktirir. Sonrasında da ufak benzerlikler dahi olsa bu yaşadığınız duygularla yeni bilgileri eşleştirip sizi duygu sellerine kaptırabilir. Bir anda bir koku duyup ağlamaya başlayabilirsiniz. Ya da bir rüzgar estiğinde kendinizi gülümserken yakalayabilirsiniz. Bir çeşit duygularla dolu kara kutu gibidir. Pandoranın kutuları var yani herbirimizin içinde bir anlamda.

İki tane olan amigdalanın sol taraftakinin daha cok duyguyu algılama işi yaptığını, sağ taraftakinin ise duyguları düzenleme (kontrol etme) işi yaptığını savunan bilim adamları da vardır.

Üzüntü, korku, öfke ve iğrenme gibi negatif duyguları da gene amigdala üretir.

Bu yüzden eğer üzgünseniz içinde duygu olmayan şeylerle uğraşırsanız üzüntünüz de azalır. Mesela bir matematik problemi çözmeye başlarsanız bir süre sonra bu üzüntü kaybolur. Çünkü siz artık amigdalayı baskılamışsınızdır.

Özellikle yaşlı kişilerde önsezi ya da altıncı his artık ismine ne derseniz içgörü çok daha fazladır. Çünkü daha fazla bilgi / duygu ile dolu olan amigdalaları vardır ve çok hızlı çağrışımlar yapabilirler.

Küçük bir çocuk ise düşmekten korkmaz. Anca düştükten sonra öğrenir oradan düşmesi gerektiğini. Ya da eli yanmadan sobaya dokunmaması gerektiğini öprenemez. Amigdala öğrenmeden öğrenemezsiniz.

Amigdala' mızı söküp atsak ne olur

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-7

1930'lu yıllarda hayvanlar üzerinde deney yapılıyor. Amigdalayı çıkartıyorlar veya baplantılarını kopartıp işlevsizleştiriyorlar. Amigdalasız hayvanlardaki ilk değişim korkunun ortadan kalkması olmuş.

İnsanlarda da benzer deneylerin yapılmadığına inanmak istiyorum ama korkusuz askerler üretmek için bu deneylerin yapılmadığını düşünmek hayal sanırım.

Bunun dışında amigdala deformasyonu sırasında mesela bir kavgada şişlenmiş olan kişilerde de korkunun kaybolduğu ve sakinleştiği de gözlenmiştir.

Çift taraflı Amigdala kistlerinde (klüver-bucy sendromu) de benzer semptomlar ortaya çıkar. Amigdala olmadığı psişik körlük oluşmaya başlar. Mesela yemeğin görünüşü kokusu ve tadı artık önemsiz olur. Korkusuz, meraklı, unutkan, her şeyi yemeye çalışan (yemek olması şart değil, herşeyi ağza götüren), farklı cinse hatta farklı türe ilgi duyan insanlar ortaya çıkıyor. Cinsel açıdan hiperseksüalite (aşırı cinsel istek) gözlenmektedir.

beynimizdeki-ilkel-hayvan-amigdala-8

Amigdala erkeklerde kadınlara göre %20 kadar daha büyüktür. Bunun sebebinin ilkel zamanlarda erkeklerin tehlikelerle daha fazla yüzleşmesinin sonucu olduğu düşünülüyor. Görsel cinsel uyaranlara karşı erkek amigdalası, özellikle sağ amigdala tepki vermeye başlar. Dişilerde daha yavaş olmak üzere sol amigdala aktive olmaktadır. Belki de bu fark sebeple erkeklerde rontgenciliğin daha fazla olmasını ve pornografinin erkeklerde kadnlara göre daha yaygınolmasını açıklayabilir.


  Sen Ne Düşünüyorsun ?